Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA), İran ile olan işbirliğini sonlandırma kararı aldığını açıkladı. Bu durum, İran'ın nükleer programı ve bölgesel güvenlik konularında büyük bir belirsizlik yarattı. Ajans, bu kararı alırken, İran’ın uluslararası nükleer anlaşmalarına uymadığı ve şeffaflık ilkesine yeterince riayet etmediği yönündeki endişelerini gündeme getirdi. Bu durum, dünya genelinde, özellikle Orta Doğu'da nükleer silahların yayılma riski konusunda endişeleri artırdı.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı, 1970'lerden bu yana nükleer silahların yayılmasını önlemek ve nükleer enerjinin barışçıl kullanımını teşvik etmek amacıyla faaliyette bulunmaktadır. Ancak İran ile işbirliği, 2015 yılında imzalanan ortak kapsamlı eylem planı (JCPOA) sonrasında bir dizi zorlukla karşılaştı. ABD'nin 2018 yılında anlaşmadan tek taraflı olarak çekilmesi, uluslararası toplumun İran’a uyguladığı yaptırımları yeniden gündeme getirirken, UAEA'nın İran üzerindeki denetim mekanizmalarını da zorlaştırdı.
Son tabloda, UAEA yetkilileri, İran'ın nükleer faaliyetlerindeki artışın kaygı verici olduğuna dikkat çekti. Yıllar içinde, İran'ın uranyum zenginleştirme oranlarının arttığı ve ajansın yaptığı denetimler sırasında bazı bölgelerde zorluklarla karşılaştığı bildirildi. Bu nedenle, UAEA, İran ile işbirliğini sona erdirme kararı alarak, nükleer silahların yayılmasını engelleme hedefini tehlikeye atmamak adına adım attı.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın İran’dan çekilmesi, Orta Doğu’daki diğer aktörlerin tutumları üzerinde de etkili olacak gibi görünüyor. İran, nükleer yeteneklerini artırma yolunda adımlar atarken, bu gelişmelerin komşu ülkelerde güvenlik kaygılarını artırması bekleniyor. Özellikle Suudi Arabistan ve İsrail, İran’ın nükleer potansiyeline karşı daha saldırgan tutumlar sergileyebilir. Bu durum, yeni bir silahlanma yarışına zemin hazırlayabilir.
Birçok uzmana göre, UAEA’nın bu kararı, uluslararası diplomasinin yeniden masaya yatırılmasını gerektirebilir. Batılı ülkelerin İran ile yeni müzakerelere başlaması, gerginlikleri azaltmanın ve bölgedeki nükleer silahların yayılmasının önünü kesmenin tek yolu olarak öne çıkıyor. Ancak, İran hükümetinin uluslararası baskılara nasıl yanıt vereceği ve nükleer programını ne yönde şekillendireceği, tüm bunların belirleyici faktörleri olacak.
Sonuç olarak, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın İran'dan çekilmesi, sadece iki taraf arasındaki ilişkileri etkilemekle kalmayacak, aynı zamanda bölgesel güvenlik dinamiklerini, uluslararası müzakereleri ve nükleer silahların yayılmasını da dolaylı olarak etkileyecek bir dönüşümü işaret ediyor. Uzmanlar, bu durumun bölgedeki istikrarsızlığı artıracağını ve nükleer silahların yayılma riskini yükselteceğini düşünüyor.