İran, son dönemde ABD tarafından uygulanan ekonomik yaptırımlara karşı sert bir tepki gösterdi. İran Dışişleri Bakanlığı, ABD'nin yaptırımlarını siyasi baskı amacıyla yürütülen bir zorbalık olarak nitelendirerek, bu durumu uluslararası kamuoyuna duyurdu. Ülkenin yetkilileri, uygulanan yaptırımların yalnızca İran’a değil, aynı zamanda dünya genelindeki istikrara da zarar verdiğini belirtiyor. Peki, İran bu yaptırımlara karşı nasıl bir duruş sergiliyor? Bu haberimizde İran’ın tepkisini ve olası sonuçlarını ele alacağız.
ABD, İran’a yönelik yaptırımlarını 2018 yılında, eski Başkan Donald Trump’ın nükleer anlaşmadan çekilme kararı sonrasında artırdı. Bu yaptırımlar, İran ekonomisini hedef alarak özellikle enerji sektörüne ağır darbeler indirdi. İranlı resmi kaynaklar, bu yaptırımların haksız ve uluslararası hukuka aykırı olduğunu savunarak, uluslararası toplumu bu politikaya karşı duyarlılık göstermeye çağırıyor. ABD’nin enerji ihracatını engellemesi, İran’ı ekonomik olarak zor durumda bırakırken, bu durumun ülke içerisindeki sosyal ve politik istikrarı da tehlikeye attığına dikkat çekiliyor.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasser Kanaani, yaptığı açıklamada, ABD'nin uyguladığı yaptırımların sadece bir ülkeye değil, tüm bölgeye zarar verdiğini ifade etti. Kanaani, “ABD’nin bu tür politikaları, bölgesel istikrarı bozmakla kalmayıp, global ekonomik dengeleri de olumsuz etkilemektedir” dedi. İran, müttefikleriyle birlikte bu yaptırımlara karşı ortak bir duruş sergileyeceklerini açıkladı. Özellikle Çin ve Rusya ile olan stratejik ortaklıkların derinleştirileceği vurgulandı.
Ülke, ayrıca Avrupa Birliği ile de görüşmelerini sürdürüyor. Bu bağlamda, İran’ın nükleer programı ile ilgili müzakerelerin yeniden başlaması için uluslararası toplumu harekete geçirmeye çalıştığı ifade ediliyor. İranlı yetkililer, özellikle Avrupa ülkelerinin ABD’nin yaptırım politikalarını sorgulamalarını bekliyor.
Yaptırımların sona erdirilmesi amacıyla İran, diplomatik kanalları sonuna kadar kullanma niyetinde. Bunun yanı sıra, ülke içindeki kaynakların etkin bir şekilde kullanılması ve alternatif pazarların geliştirilmesi konularına da ağırlık verileceği belirtiliyor. Ekonomik bağımsızlık vurgusu yapan İran yönetimi, yurtiçindeki üretimin artırılması ve yerli sanayinin desteklenmesi hedefleriyle yola devam edecek.
Özet olarak, ABD'nin İran’a yönelik yaptırımları, yalnızca ekonomik bir savaş olarak değil, aynı zamanda siyasi bir zorbalık olarak da değerlendiriliyor. İran, karşı hamleler ve diplomatik çözümler ile bu durumu bertaraf etmeye çalışıyor. Gelişmelerin nasıl bir seyir izleyeceği ise hem bölgesel hem de küresel dinamikler açısından dikkate değer bir konu olmaya devam ediyor.