Adana'da yaşanan bir cinayet, hem toplum hem de güvenlik güçleri arasında şok etkisi yarattı. Hamile eşini öldüren bir adam, 10 gün boyunca cesedin yanında yaşadı. Olay, kötü kokuların komşuları alarma geçirmesiyle ortaya çıktı. 32 yaşındaki koca, cinayeti işledikten sonra evdeki cesetle yaşamaya devam etti. Bu dehşet verici olay, hem insanın ne kadar acımasız olabileceğini gözler önüne serdi hem de toplumda cinayetlere dair gelişmeleri sorgulatmaya başladı.
Pazar günü, Adana'nın Seyhan ilçesinde yaşanan olay, başta komşuları olmak üzere herkesin dikkatini çekti. Son günlerde dağınık halde kalan evdeki kötü kokular, çevre sakinlerini tedirgin etti. Kötü kokunun kaynağının ne olduğunu merak eden komşular, bulundukları apartman içerisinde incelemeye başladılar. Kısa bir süre içinde, durumun ciddiyeti fark edildi; bir kadının kaybolduğu ve eşinin de durumunun şüpheli olduğu ortaya çıktı. Olayın daha derinine inildiğinde, kocanın davranışlarına dair şüpheler yoğunlaştı ve bu kayıtlara geçen bir durum olarak polisle paylaşıldı.
Polisin olay yerine gelmesiyle beraber gelişmeler hızla ilerledi. Evde yapılan detaylı bir inceleme sonucunda, 6 aylık hamile eşinin cesedi, evin içindeki odalardan birinde bulundu. Cesedin durumu ve tehdidi göz önünde bulundurulduğunda, polis hemen kocayı gözaltına aldı. Gözaltına alınan 32 yaşındaki adamın, cinayet sonrası ruhsal durumu ve verdiği ifadeler oldukça dikkat çekiciydi. Olaydan sonra cebinde bir miktar para ile komşu mahalleye kaçmayı planladığı düşünülüyor. Ancak komşuların, şüpheli durumdan dolayı alarm vermesi, planlarının suya düşmesine sebep oldu.
Kızının geleceği için çok daha sağlıklı bir hayat bırakmanın ideal olduğunu dile getiren kadınların aileleri, bu tür şiddet olaylarıyla yaşamaktan endişe ettiklerini belirtmektedir. Toplumun, böyle dehşet verici olaylara karşı nasıl bir tepki verdiği de dikkat çekti. Uzmanlar, yapılan araştırmalarda aile içi şiddeti durdurmanın yolları üzerinde çalışmalar yaparken, Adana'daki olay bir kez daha cinayetlerin önlenmesini gündeme taşıdı. Koca tutuklandıktan sonra mahkeme önüne çıkarılacak ve burada yargılanacaktır. Olay, Adana'da ve diğer bölgelerde pek çok kadının yaşadığı şiddet sorununu bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Bu tür olayların önlenmesi için yetkililerin toplumsal bir çalışma başlatması, herkesin ortak görüşü oldu.
Bu olayla ilgili dinleyici ve izleyici kitlesi, medya aracılığıyla daha fazla bilgi talep ederken, mağdur tarafının yaşadığı psikolojik travma da unutulmamalıdır. Anne ve oğlun yaşadığı travmanın yanı sıra, cinayet karşısında adaletin bir an önce yerini bulması adına sosyal medyada kampanyalar başlatıldı. Herkesin dayanışma içinde olduğu bu süreçte, benzer olayların bir daha yaşanmaması adına toplumsal bir seferberliğin önemli olduğu savunuluyor.
Sonuç olarak, bu acı olay, hem Adana'daki hem de ülke genelindeki aile içi şiddet sorununu yeniden gündeme taşımış durumdadır. Bu tür durumda sadece kurbanları değil, aynı zamanda aile yapılarını ve toplumunu da derinden etkileyen bir trajedinin önüne geçilmesi için tüm kesimlerin el birliğiyle çalışması önemlidir. Unutulmamalıdır ki, her birey şiddetten uzak bir yaşamı ve sağlıklı bir aile birliğini hak etmektedir.